İçeriğe geç

Abdülfettah El gudde kimdir ?

Abdülfettah El Guddâ Kimdir? Düşünsel Mirası, İslami İlimlerdeki Etkisi ve Günümüz Tartışmaları

Bir Âlimin İzinde: Abdülfettah El Guddâ’nın Hayatı

Abdülfettah Ebû Gudde (Abd al-Fattah Abu Ghuddah), 1917 yılında Suriye’nin Halep şehrinde doğmuş, İslam ilimleri sahasında derin etkiler bırakmış bir hadis, fıkıh ve eğitim âlimidir. Osmanlı sonrası Arap dünyasının geçirdiği kültürel ve siyasal dönüşümler içinde yetişen El Guddâ, ilmi bir gelenekle modern dünyanın taleplerini bir araya getirmeye çalışmış bir düşünür olarak tanınır. Onun hayatı, sadece bir ilim adamının biyografisi değil; aynı zamanda bir dönüşüm çağının entelektüel hikâyesidir.

İlk eğitimini Halep’te alan El Guddâ, daha sonra Ezher Üniversitesi’nde öğrenim görerek dönemin önemli âlimlerinden ders aldı. Ezher’deki öğrenimi, onu hem klasik İslam mirasına hem de modern düşünce akımlarına aşina hale getirdi. Geniş bir ilmi perspektifle yetişen El Guddâ, özellikle hadis, usul ve eğitim metodolojisi alanlarında derinleşti.

İhvan-ı Müslimin ve İlmî Aktivizm

El Guddâ’nın düşünsel kimliği, yalnızca bir akademik ilim adamı olarak değil, aynı zamanda bir sosyal aktivist ve eğitimci olarak şekillendi. Genç yaşta İhvan-ı Müslimin (Müslüman Kardeşler) hareketine katıldı ve bu yapının Suriye kanadında önemli roller üstlendi. Onun için İslam, yalnızca bir inanç sistemi değil; hayatın her alanını kuşatan bir düzen, bir ahlak, bir bilinç biçimiydi. Bu yönüyle El Guddâ, dini ilimlerin sosyal sorumlulukla buluştuğu bir paradigmayı temsil etti.

1950’li yıllarda Suriye’de yaşanan siyasal baskılar nedeniyle Suudi Arabistan’a geçti. Burada, Riyad İmam Muhammed b. Suud Üniversitesi’nde görev aldı. Öğrencileri arasında pek çok tanınmış ilim adamı yetişti. El Guddâ’nın derslerinde ilim kadar, ahlak ve adab da öğretilirdi. “Âlim, bildiğini yaşamadıkça toplumun önünde örnek olamaz.” sözleri, onun ilme bakışını özetler niteliktedir.

İlmi Mirası: Hadis, Eğitim ve Ahlak

Abdülfettah El Guddâ, ilim dünyasına çok sayıda eser kazandırmıştır. En çok bilinen çalışmaları arasında “Safahat min Sabr al-Ulama” (Âlimlerin Sabır Sayfaları) ve “Tahrir al-Qawl fi Ta’dil al-Qawl” gibi eserler yer alır. Bu kitaplarda yalnızca hadis ve fıkıh meseleleri değil, aynı zamanda alimlerin insanî yönleri, ilim yolunda çekilen sıkıntılar ve ahlaki duruşları ele alınır.

Onun eserleri, klasik ulema geleneğini günümüz okuyucusuna aktarmakta başarılı bir denge kurar. Hadis ilmine yaklaşımında senet tenkidi kadar, ravilerin ahlaki tutarlılığına da vurgu yapar. Bu yaklaşım, onun yalnızca bir “nakilci” değil, aynı zamanda bir “ahlak filozofu” olarak da değerlendirilebileceğini gösterir.

Günümüzdeki Akademik Tartışmalar

Bugün Abdülfettah El Guddâ’nın mirası, hem geleneksel ulema çevrelerinde hem de modern İslam düşüncesi tartışmalarında yeniden ele alınmaktadır. Bazı akademisyenler, onun yaklaşımını “modernist olmayan reformcu” olarak tanımlar. Çünkü El Guddâ, Batı modernizmini taklit eden bir yenilenmeyi değil, İslam geleneği içinden bir yeniden inşa sürecini savunmuştur. Bu nedenle onun düşünceleri, klasik İslam ilimlerinin çağdaş dönemde yeniden yorumlanmasına dair önemli bir örnektir.

Diğer yandan, onun İhvan geçmişi, bazı eleştirmenlerce siyasi bir gölge olarak görülmüştür. Ancak El Guddâ’nın metinleri incelendiğinde, onun önceliğinin siyaset değil, eğitim ve ahlak olduğu açıkça görülür. Bu yönüyle, El Guddâ, ideolojik bağlardan çok, ilmin saf yapısını koruma çabasının temsilcisidir.

Abdülfettah El Guddâ’nın Düşüncesinde İnsan

El Guddâ’nın düşüncesinde merkezde insan vardır. Ona göre her insan, bilgiye ve iyiliğe yönelme kapasitesiyle yaratılmıştır. Bu bakış, modern eğitim teorileriyle kesişen bir anlayışı yansıtır. Eğitim, yalnızca bilgi aktarımı değil, bir kişilik inşasıdır. Bu nedenle El Guddâ’nın pedagojik yaklaşımı, hem dini ilimler alanında hem de genel eğitim felsefesi içinde önemli bir yer tutar.

Sonuç: Bir Geleneğin Sessiz Mirasçısı

Abdülfettah El Guddâ, çağının gürültüsünde sessiz bir bilgelik inşa etmiş bir düşünürdür. Onun mirası, yalnızca kitaplarda değil, yetiştirdiği öğrencilerde, ilme gösterdiği saygıda ve ahlak temelli bir eğitim anlayışında yaşamaktadır. Günümüz dünyasında bilgi hızla çoğalırken, hikmetin azaldığı bir çağda El Guddâ’nın sesi, hatırlatıcı bir yankı gibidir: “Bilgi, amelle; amelse ihlasla anlam kazanır.”

#AbdülfettahElGuddâ #İslamDüşüncesi #Hadisİlimleri #EğitimveAhlak #İhvanMirası

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hipercasino şişli escort
Sitemap
https://tulipbetgiris.org/prop money