İçeriğe geç

Hamt ne demek TDK ?

Bir Kelimenin Ardındaki Duygu: “Hamt” Üzerine Bir Hikâye

Bir Sabah Sohbetiyle Başlayan Hikâye

Sabahın ilk ışıkları, ince tül perdelerden süzülerek odanın içine vuruyordu. Gül, elinde kahvesiyle balkona çıktı. Karşısında oturan Ali ise gazeteyi bir kenara bırakıp telefonuna dalmıştı. Sessizlik içinde, sadece rüzgârın sesi ve fincanın tabağa değen tınısı duyuluyordu.

“Ali,” dedi Gül, yavaşça. “Dün gece bir kelime duydum: Hamt. Aklıma takıldı. Sence ne demek?”

Ali başını kaldırmadan cevapladı: “Şükür gibi bir şey galiba. Yani teşekkür etmek… belki daha derin bir anlamı vardır.”

Gül’ün gözleri uzaklara daldı. “Ne kadar basit bir kelime gibi geliyor ama hissettirdiği şey… başka.”

TDK’ya Göre ‘Hamt’ Ne Demek?

Türk Dil Kurumu’na göre Hamt, “övme, şükretme, Allah’a karşı minnettarlık duyma” anlamına gelir. Arapça kökenli bu kelime, ‘hamd etmek’ fiilinden türemiştir. Yani sadece bir teşekkür değil, aynı zamanda içten gelen bir teslimiyet, kalpten bir kabul, sessiz bir minnet ifadesidir.

Ama Gül’ün hikâyesinde hamt sadece bir kelime değildi; bir duyguydu, bir fark edişti.

Bir Kadın, Bir Erkek ve Bir Kelimenin Hikâyesi

Gül, her zaman duygularla yaşayan, insan ilişkilerini anlamaya çalışan bir kadındı. Ali ise çözüm odaklı, planlı ve stratejik bir adamdı. Gül bir sorunu hisseder, Ali çözüm üretirdi.

Bir gün tartıştılar. Küçük bir meseleydi: unuttuğu bir yıldönümü, eksik kalmış birkaç cümle, söylenmemiş bir “teşekkür ederim”. Gül sustu, Ali özür dilemek yerine “Bir daha dikkat ederim” dedi.

Ama o gece, Gül günlüğüne sadece tek bir kelime yazdı: Hamt.

Çünkü o an anladı ki; bazı şeyler dile getirilmese de, kalpte şükredilen, sessizce kabullenilen güzellikler vardır. Ali’nin sevgisi, sözcüklere değil, eylemlere saklıydı. O, teşekkür etmeyi planla değil, davranışla gösteriyordu.

Hamt: Teşekkür Etmeden Şükretmek

Ali ertesi gün erken kalktı, Gül’ün sevdiği kahveyi demledi, balkonu süsledi, küçük bir not bıraktı:

> “Sana teşekkür etmedim belki, ama her gün sana hamt ediyorum.”

O an Gül’ün gözlerinden yaşlar süzüldü. Çünkü hamt, söylenmeyen ama hissedilen bir duaydı.

Hamt, sadece “şükür” değil; aynı zamanda insanın hayatındaki güzellikleri fark etme hâlidir. Bir nefes alırken, bir dostun tebessümünde, bir çocuğun gülüşünde gizli olan o küçük mucizelere teşekkür etmeden bile minnet duyabilmektir.

Hamt Etmek, Hayatı Hissetmektir

Ali’nin mantığıyla Gül’ün kalbi birleştiğinde, hamt’in anlamı da derinleşti. Çünkü birisi “çözüm” ararken, diğeri “anlam” buluyordu.

Hayatta bazen planlar biter, kelimeler yetmez ama kalp konuşur. İşte o an hamt başlar.

Birinin omzuna yaslanmak, geçmişin yükünü affetmek, bugüne gülümsemek… Tüm bunlar hamt’tır.

Hamt, sadece Tanrı’ya değil; yaşama, sevgiye, insana, hataya, affa yönelmiş içsel bir teşekkürdür.

Okuyucuya Bir Dokunuş

Belki sen de şu anda bir kahve eşliğinde bu satırları okuyorsun. Belki içinden geçen onca şeyin arasında sessizce bir “hamt” ediyorsun.

Belki de farkında olmadan birine teşekkür etmeden bile minnet duyuyorsun.

Kendine sor: Bugün neye hamt ettin?

Bir tebessüme, bir tesadüfe, bir “iyi ki”ye…

Unutma, bazen kelimeler değil, hisler konuşur. Ve hamt, o hislerin en derininden yükselen sessiz bir melodidir.

Son Söz

Hamt, sadece bir sözlük anlamı değildir; bir ruh hâlidir.

TDK onu “övme, şükretme” diye tanımlar ama biz insanlar onu kalbimizin derinliklerinde hissederiz.

Bir kadının gözyaşında, bir erkeğin sessiz davranışında, bir çocuğun gülüşünde gizli olan o minnet duygusudur.

Bugün belki bir kelime öğrendin, ama aslında bir duyguyu hatırladın:

Hamt, şükrün sessiz kardeşidir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hipercasino şişli escort
Sitemap
prop money